top of page
Yazarın fotoğrafıokukitap.net

Dünyanın En Büyük Terör Örgütü: Çevre Örgütleri

Çevre örgütleri diğer ideolojiler ve insanlar gibi sadece bazı şeyleri putlaştırmakla yetinmez. Çevrenin tamamını putlaştırır ve insanı da çevrenin hizmetkârı olarak görür. Hatta daha da ileri giderek çevrenin korunması için insanın bile yok edilmesini savunabilir.



Akıl En Büyük Peygamberdir
Dünyanın En Büyük Terör Örgütü: Çevre Örgütleri

Zorunlukları tabi olarak bilen akıl, gördüğü ve görmediği hiçbir mümkün varlığa boyun eğmez. İşte bu sebeple dünyanın efendisi insandır ve çevre de insanın hizmetine girmelidir. Seküler paradigmada ise insan, çevrenin bir parçasıdır ve çevre adeta zorunlu varlık olarak değerlendirilerek putlaştırılır. Bu putlaştırmanın doğal sonucu olarak çevreyi insandan koruma refleksi geliştirilir.

İslam’dan önce Mekke’de entelektüel kesimler, bazı hayvanların yenilmesini hoş görmemiş adeta kısmi vejetaryenliği savunmuşlardır. Dahası Mekke’de yer alan millet meclisi Dar’un Nedve, ciddi ciddi özellikle bazı koyun ve inek cinslerinin yenilmesini yasaklamıştı.

Dünya üzerinde zorunlu varlık inşa etmek zorunda olan ideolojik hareketlerin tamamı mutlaka bazı şeyleri dokunulmaz ve kutsal görmek zorundadır. Ayrıca mümkün varlıklardan zorunlu varlığa ulaşamayan insan, aklı olduğu için zaman içinde yer alan bazı şeyleri kutsallaştırıp onlara tapmak zorundadır. Devlet, kadın, erkek, heykeller gibi geniş bir yelpazede çeşitli putlar söz konusudur. Ve her putlaştırma sonucu insan bir kez daha nesne haline gelir.


Çevre örgütleri diğer ideolojiler ve insanlar gibi sadece bazı şeyleri putlaştırmakla yetinmez. Çevrenin tamamını putlaştırır ve insanı da çevrenin hizmetkârı olarak görür. Hatta daha da ileri giderek çevrenin korunması için insanın bile yok edilmesini savunabilir. Papaz Malthus, dünyadaki yiyeceklerin tükenmemesi için doğum kontrolünü savunduğu gibi birçok çevre örgütü de insani olan şeylere karşı olabilmektedir. Nükleer enerji gibi insanın hizmetinde olan teknolojilere bile kökten karşı olan çevre örgütlerinin birçoğu duyusal manada canavarlaşabilmiştir. Irak’ta balinaların ölmesine ağlayan birçok çevreci ABD işgali sonucu ölen bebeklere karşı duyarsız kalabilmişlerdir. Sokak köpeklerinin parçaladığı bebekleri görmeyen bu çevreciler için köpekperestlik bir meziyettir. Ağaçlar için insanı yakmayı göze alan bir zihniyetle karşı karşıyayız.


Çevreciler başka hiçbir insanın ulaşamayacağı kadar saplantılı varlıklar olabilirler. Çünkü onlara göre her şey dokunulmazdır ve her şeyin içerisinde sadece insan rezildir ve en büyük düşmandır.


Her putlaştırma eyleminin tabi sonucu putlaştırılan nesnenin değerini yitirmesi ve kullanım malzemesi olmasıdır. Sokak köpeklerini putlaştıran çevreciler insan ile köpek arasındaki nitelik farkını görmezden gelir ama bu sefer de köpekten insana bulaşan salgının kapısını açarlar. Nükleer enerjiye düşmandırlar ama ısınmak ve enerji ihtiyacı için çevreyi daha fazla kirletirler. Çevre örgütleri çevrenin de düşmanıdır.

Comments


bottom of page